Bali Şelaleleri Rehberi: Saklı Cennetlere Yolculuk
- sabri buğra temel
- 18 Nis
- 10 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 10 May
Tegenungan Şelalesi
Ubud’dan sadece 20 dakikalık bir scooter yolculuğuyla ulaşılabilen Tegenungan Şelalesi, Bali’de doğayla baş başa kalmak isteyenler için tam bir kaçış noktası. Şelaleye vardığınızda sizi güçlü bir çağlayan karşılıyor. Yaklaşık 15 metre yükseklikten dökülen sular, özellikle yağmur sezonunda iyice coşuyor ve çıkardığı sesle adeta tüm gürültüyü bastırıp sizi sadece doğayla baş başa bırakıyor.Sabah erken saatlerde geldiğinizdeyse şelale bambaşka bir hâle bürünüyor. Hafif sisin etrafa yayıldığı, güneş ışığının yavaş yavaş ağaçların arasından süzüldüğü o anlarda burası resmen bir doğa tablosuna dönüşüyor. Sessizlik, kuş sesleri ve şelalenin sesi bir araya gelince ortaya mistik bir atmosfer çıkıyor. Elinizde kahvenizle o anı izlemek, Bali’deki en huzurlu deneyimlerinizden biri olabilir.
Şelaleye ulaşmak için yaklaşık 150 ila 170 basamak inmeniz gerekiyor. Merdivenler oldukça düzenli ama yine de rahat bir ayakkabı giymekte fayda var. Her adımda şelalenin sesi biraz daha artıyor ve en sonunda ulaştığınız manzara tüm yorgunluğa değiyor.
Ulaşım oldukça kolay; scooter kiraladıysanız park alanı mevcut ve scooter için genellikle 2.000 IDR gibi bir ücret ödüyorsunuz. Araba ile gelenler için de yer var, ücret 5000 IDR. Grab ya da Gojek gibi uygulamalardan araç çağırarak da rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Şelaleye girişte 25.000 IDR’lik bir ücret alınıyor ve biletinizi aldıktan sonra kısa bir yürüyüşle manzaraya ulaşıyorsunuz.Şelale çevresindeyse Omma Dayclub gibi oldukça popüler ve manzarası muazzam mekanlar yer alıyor. Sonsuzluk havuzunda serinlerken ya da tropikal bir içecek eşliğinde manzarayı izlerken saatler nasıl geçiyor anlamıyorsunuz. Giriş ücreti 100k IDR ve bu parayı içeride yemek ve içeçek olarak harcıya biliyorsunuz. Daha uygun fiyatlı, sade kafe seçenekleri de çevrede bulunuyor.
Fotoğraf tutkunları içinse burası tam bir hazine. Şelalenin karşısındaki seyir terası klasik ama etkileyici pozlar için ideal. Aşağıya indiğinizde büyük kayaların üzerinde, ahşap köprülerde ya da suyun hemen kıyısındaki Instagram panolarının önünde harika kareler yakalayabilirsiniz. Sabah saatlerinde ışık da daha yumuşak ve doğal olduğu için çekimler çok daha etkileyici oluyor.
Tegenungan Şelalesi Bali'de en yüksek veya en etkileyici şelale olmasada Ubuda yakınlığı Fazla yürümeden ulaşılabilir olması ve Etrafta bulunan restorant ve sosyal imkanlar olarak en çok tercih edilen şelalerden biri olduğunu söylemek gerekir.
Kanto Lampo Şelalesi
Ubud’un merkezinden yaklaşık yarım saatlik kısa ama keyifli bir scooter yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Kanto Lampo Şelalesi, son dönemde Bali’de adını sıkça duyuran doğa harikalarından biri. Burası devasa bir şelale değil belki ama katlı yapısıyla ve tam da fotoğraf meraklılarının aradığı o “doğal sahne” havasıyla oldukça etkileyici. Sosyal medyada sık sık karşınıza çıkmasının sebebi de bu zaten; burası adeta poz vermek için yaratılmış gibi.
Şelaleye ulaştığınızda önce kısa bir yürüyüş parkuru sizi bekliyor, yaklaşık 10 dakika kadar süren bu patika hem kolay hem de yemyeşil. Yolun sonunda o meşhur taşlara kademeli olarak dökülen berrak sularla karşılaşıyorsunuz. Şelalenin kat kat yapısı, suların kayaların üzerinden adeta dans ederek akmasına neden oluyor. Bu görüntü hem gözünüzü büyülüyor hem de telefonunuzu hemen elinize almanıza sebep oluyor.
Ama işte burada ufak bir uyarı devreye giriyor: Kanto Lampo öyle sessiz sakin, baş başa kalabileceğiniz bir yer değil. Burası oldukça popüler, özellikle son yıllarda fotoğraf çektirmek isteyenlerin uğrak noktası hâline geldiği için çoğu zaman güzel kareler için sıra beklemeniz gerekebiliyor. Eğer şelalenin keyfini daha sakin çıkarmak, biraz sessizlikle poz yakalamak istiyorsanız sabah saatlerinde, özellikle 08:00’den önce orada olmanız en mantıklısı.
Bir diğer önemli not: Islanmak garanti! Şelalenin altına inmek, kayaların üzerinde poz vermek ya da sadece orada durmak bile sizi baştan aşağı ıslatmaya yetiyor. Bu yüzden su geçirmez bir çanta şart. Yanınızda mutlaka bir havlu ve yedek kıyafet bulundurmanızı öneririm. Ayakkabınız da kaygan zeminlerde rahat yürüyebileceğiniz bir şey olmalı çünkü şelalenin altına inmek için birkaç kayalık noktadan geçmeniz gerekiyor.
Girişte küçük bir ücret alınıyor, genellikle 25.000 IDR civarında. Şelalenin çevresi oldukça sade, öyle büyük tesisler, kafe veya restoranlar yok ama çıkışta serin içecekler ve hindistan cevizi satan birkaç yerel tezgâh bulabilirsiniz.Şelalede yüzülecek geniş bir alan yok, burası daha çok görsel bir deneyim sunuyor. Yani uzun uzun suya girip yüzeyim diyorsanız başka alternatiflere yönelmeniz daha doğru olabilir. Ancak doğayla iç içe, şelale sesleri arasında birkaç harika fotoğraf çekip anı biriktirmek istiyorsanız Kanto Lampo tam size göre. Küçük ama etkileyici, sade ama bir o kadar da özel.
Taman Beji Griya Şelalesi
Bali’de sadece doğaya değil, aynı zamanda ruhuna da dokunan bir deneyim arıyorsan, Taman Beji Griya tam aradığın yer olabilir. Ubud’un biraz dışında, yaklaşık 30-40 dakikalık bir scooter yolculuğuyla ulaşabileceğin bu yer; sıradan bir şelale değil, aynı zamanda bir arınma ve şifa alanı. Buraya sadece manzara görmek ya da fotoğraf çekmek için değil, bir nevi içsel bir yolculuk için gelenler de var. Çünkü Taman Beji Griya, hem doğal güzelliğiyle hem de sunduğu spiritüel deneyimle oldukça özel bir nokta.
Şelalenin bulunduğu alan aslında bir su tapınağı. Burada Balililer’in “melukat” olarak adlandırdığı geleneksel arınma ritüeli yapılıyor. Dilersen sen de bu ritüele katılabiliyorsun. Özel bir rehber eşliğinde başlıyor her şey. Sana bir sarong veriliyor, sonra gözlerini kapatıp dua ediyorsun, ardından farklı noktalardaki şelalelerin altına girerek adım adım ruhsal bir arınma deneyimliyorsun. Doğanın içine gizlenmiş bu kutsal alan sadece huzur dolu değil, aynı zamanda görsel olarak da nefes kesici. ,Kayalara oyulmuş desenler ve heykeller ,ağaçların arasından süzülen ışık, sarkan sarmaşıklar, küçük mağaralar ve içlerinden akan su yolları... Her köşe, bir film sahnesi gibi. Hele ki sabah saatlerinde geldiysen, ortam biraz daha sessiz ve mistik oluyor. Bu sessizlikle birlikte hem şelalenin sesi hem de rehberinin anlattıkları seni bambaşka bir ruh hâline sokuyor.Fotoğraf açısından bakıldığında da Taman Beji Griya tam bir hazine. Özellikle su altında çekilen ya da şelalenin önünde ellerini dua eder şekilde açtığın kareler, hem doğal hem de spiritüel bir hava taşıyor. Ancak önemli bir nokta var: Burası bir ibadet ve arınma alanı olduğu için, tapınağın içinde ya da ritüel sırasında fotoğraf çekmek her zaman uygun karşılanmayabilir. Rehberin yönlendirmelerine mutlaka kulak vermen gerekiyor. Bazı alanlarda çekim serbestken, bazı noktalarda tamamen yasak olabiliyor. Saygı çerçevesinde davranmak hem senin deneyimini hem de orada bulunan yerel halkın huzurunu koruyacaktır.Buraya giriş 300.000 IDR ve bu ücreti ödemeden içeri giriş kesinlikle mümkün değil. Giriş ücretine rehberli melukat ritüeli, sarong kullanımı ve tüm deneyim dahil ediliyor. Yani bu sadece bir gezinti değil; Bali ve Hindu kültürünü merak edenler için kesinlikle yapılması gereken bir deneyim.
Taman Beji Griya, klasik şelale rotalarının biraz dışında kalsa da, Bali’de yaşayanlar ve ada ruhunu daha derinlemesine hissetmek isteyen gezginler için vazgeçilmez bir durak. Biraz ıslanacak, biraz düşünecek, biraz da içsel olarak hafifleyeceksin. Ve sonunda bu adaya neden geldiğini bir kez daha hatırlayacaksın.
Tukad Cepung Şelalesi
Bali’de “şelale” dendiğinde akla genellikle yukarıdan düşen güçlü sular gelir ama Tukad Cepung bambaşka bir deneyim sunuyor. Adeta gizlenmiş bir doğa mucizesi. Kayaların arasına saklanmış, içeriden süzülen güneş ışığıyla birlikte büyüleyici bir tabloya dönüşen bu şelale, son dönemde fotoğraf tutkunlarının gözdesi. Ubud’a yaklaşık 45 dakikalık mesafede yer alan Tukad Cepung’a ulaşmak biraz çaba istese de, sonunda seni bekleyen manzara tüm yorgunluğu unutturacak türden.
Şelaleye varmak için yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüş ve 200 basamaklı, zaman zaman kaygan ve zorlu bir iniş parkurunu tamamlaman gerekiyor. Bu yüzden mayo ve deniz ayakkabısı giymeni kesinlikle öneririm. Yol boyunca doğal kayalardan oluşmuş doğal havuzlar, minik su kanalları ve yeşilliklerle kaplı patikalar eşlik ediyor. Ara ara kendini durup sadece etrafa bakarken buluyorsun çünkü doğanın sesiyle çevrili bu yolculuk başlı başına bir deneyim.Giriş ücreti 30.000 IDR ve yürüyüş yolunun başında, dinlenebileceğin birkaç kafe ve kullanabileceğin tuvaletler bulunuyor. Eşyalarını bırakmak istersen de 15.000 IDR karşılığında emanet dolaplarından faydalanabiliyorsun ki bu gerçekten rahatlatıcı bir seçenek. Çünkü şelaleye vardığında suyla buluşman kaçınılmaz. Gelen güneş ışığının şelale mağarasına süzülmesiyle oluşan yansıma, burayı adeta bir film setine dönüştürüyor.Rüya gibi fotoraflar için doğru saati yakalamak önemli ama biraz sıra beklemek gerekebilir.
Tukad Cepung büyük bir şelale değil ama bulunduğu konum, mağaramsı yapısı ve içine düşen ışık oyunları sayesinde görsel olarak etkileyici ve son derece mistik bir hava yaratıyor. Fotoğraf çekerken ışığın geldiği açıyı yakalayabilirsen, ortaya gerçekten olağanüstü kareler çıkabiliyor.
Leke Leke Şelalesi
Pura Ulun Danu Bratan Tapınağı’na ya da Munduk'a doğru yol alırken, yol üstünde uğraya bileceğiniz bir durak var: Leke Leke Şelalesi. Bali'nin daha az bilinen ama kesinlikle etkileyici doğa harikalarından biri olan bu şelale, huzurlu atmosferi ve yemyeşil yürüyüş yolu ile kendine hayran bırakıyor. Kalabalıktan uzak, sessiz bir mola vermek isteyenler için ideal bir durak.
Leke Leke’ye ulaşım oldukça kolay. Ubud’dan yaklaşık 30 km uzaklıkta ve yaklaşık 1 saatlik bir yolculukla ulaşılabiliyor.Şelale girişinden itibaren yaklaşık 15 dakikalık bir yürüyüşle suya ulaşılıyor. Bu yürüyüş, sanki bir botanik bahçesinin içinden geçer gibi, Saksı bitkisi olarak evlerde sıkça gördüğümüz rengarenk çiçekler, büyük yapraklı tropik bitkiler ve kuş sesleri eşliğinde adeta huzurun içine yürüyorsun. Patika oldukça keyifli, iniş kolay ama dönüşte biraz terletebilir. Bu yüzden yanına bir şişe su almak iyi bir fikir.
Yağmurlu günlerde yol biraz kaygan olabiliyor, bu yüzden kaymayan, rahat bir ayakkabı giymekte fayda var. Yürüyüş sırasında birkaç küçük köprüden geçiyor, ahşap yollarda ilerliyorsun. Manzara noktaları, salıncaklar ve fotoğraf çekilebilecek özel platformlar da yol boyunca seni karşılıyor. Şelaleye yaklaşmadan önce vadiye karşı kurulmuş bir salıncağa oturup manzaranın tadını çıkarmak ya da sadece doğanın sesine kulak vermek mümkün. Girişe yakın bir kafe de mevcut; burada yürüyüş öncesi ya da sonrası bir şeyler içip soluklanabilirsin.
Şelalenin kendisi ise oldukça zarif ve yüksekten dökülen ince bir su akıntısına sahip. Sessizliği, doğallığı ve çevresindeki yemyeşil bitki örtüsüyle birlikte sana adeta “burada biraz kal” diyor. Turistik kalabalıktan uzak, doğayla baş başa kalabileceğin bu nokta,Yüzmenin keyfinide çıkarabilirsin yanında ıslanabilir ayakabı ve mayo ile gelmek önemli.özellikle kuzey Bali rotasında yolculuk yapanlar için harika bir ara durak. Giriş ücreti 50.000 IDR (yaklaşık 3 USD) ve ödemeler nakit alınıyor.
Pura Ulun Danu ya da Munduk’a giden herkesin, bu küçük ama büyüleyici durakta 1-2 saatlik bir mola vererek yolculuğuna doğayla iç içe bir anı eklemesini kesinlikle tavsiye ederim.
Nung Nung Şelalesi
Ubud’dan yaklaşık bir saatlik mesafede yer alan Nung Nung Şelalesi, Bali’de doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için etkileyici bir durak. Şelaleye ulaştığınızda, düzenli bir otopark alanı sizi karşılıyor. Motorlar için otopark ücreti 2.000 IDR ve araçlar için de uygun yerler mevcut. Otopark çevresinde birçok küçük yerel restoran ve kafe bulunuyor; burada yemek yiyebilir, yürüyüş öncesi ya da sonrası dinlenebilirsiniz. Giriş ücreti ise oldukça uygun, kişi başı sadece 20.000 IDR.
Şelaleye ulaşmak için yaklaşık 500 basamaklık bir patikadan inmek gerekiyor. Yol yer yer oldukça dik, bu yüzden yürüyüş biraz zahmetli olabiliyor. Merdivenler boyunca korkuluklar yapılmış ve yolda birkaç tane dinlenme noktası bulunuyor. Ancak yine de fiziksel durumu iyi olmayanlar ve yaşlılar için bu inişi tavsiye etmek pek mümkün değil. Yine de doğanın içinde, kuş sesleri ve tropik bitkilerin arasında yürümek birçok kişi için huzur verici bir deneyim sunuyor.Patika boyunca belirli aralıklarla tuvalet ve soyunma kabinleri de yer alıyor. Bu alanları kullanmak isterseniz, ücretleri kişi başı 2.000 IDR. Şelaleye yaklaştıkça suyun sesi daha da belirginleşiyor ve aşağı indiğinizde güçlü bir doğa manzarasıyla karşılaşıyorsunuz. Nung Nung, Bali’de doğallığını kaybetmemiş en güzel şelalelerden biri olarak öne çıkıyor. Yüksekten dökülen, güçlü debili suyu ve çevresindeki yoğun yeşilliklerle birlikte adeta bir kartpostal görüntüsü sunuyor.
Şelalenin etrafı oldukça geniş ve doğayla iç içe vakit geçirmek için uygun. Su oldukça güçlü aktığı için yüzmek her zaman güvenli olmayabilir, ama sadece orada oturup bu doğa harikasını izlemek bile insanı büyülüyor. Fotoğraf tutkunları için oldukça etkileyici kareler sunan bu alanda dikkat edilmesi gereken şey, suyun sıçraması nedeniyle elektronik cihazların korunması. Nung Nung, Bali’de doğayla gerçek anlamda baş başa kalmak isteyen herkesin rotasına eklemesi gereken, güçlü ve etkileyici bir deneyim sunan bir nokta.
Sekumpul Şelalasi
Bali’de bulunan en etkileyici ama aynı zamanda en zahmetli şelale kesinlikle Sekumpul Şelalesi. Gidiş yolu başlı başına bir macera yol boyunca sürekli iniş çıkışlar, keskin virajlar ve dar yollar mevcut . Eğer iyi bir motor kullanıcısı değilseniz gerçekten zorlayıcı olabilir. Şelalenin olduğu noktaya kadar gidebildikten sonra yol iyice daralıyor. “Tamam, geldik herhalde” diyorsun ama asıl iniş o noktadan sonra başlıyor.
Şelaleye inmeniz için yaklaşık 400 basamak ve 1.5 km’lik, yaklaşık 35-40 dakika süren bir yürüyüş yapmanız gerekiyor. Bu merdivenler oldukça dik, bazıları dar. Yol boyunca manzara o kadar güzel ki, henüz yürüyüşe başlamadan bile fotoğraf çekmeye başlıyorsun. Kuzey Bali’nin bu bölgesinde her yer yemyeşil; yüksek dağlar, ormanlar ve pirinç terasları arasında yürümek gerçekten büyüleyici bir deneyim. Aslında koca bir vadinin içine doğru ilerliyorsunuz. Manzara kelimenin tam anlamıyla nefes kesici.
Yürüyüşün sonunda sizi iki ayrı şelale karşılıyor, yaklaşık 80 metreyle Bali’nin en yüksek şelalesi olma özelliğini taşıyor. Doğası, gücü ve tüm o zorluğa rağmen vardığınızda hissettirdiği huzur gerçekten unutulmaz. Grombong ve Fiji. Grombong, daha büyük ve güçlü akan şelale olarak öne çıkıyor. yürürken yol boyunca yeşilin binbir tonu size eşlik ediyor. Suyun sesi uzaktan duyulmaya başladığında heyecan artıyor. Şelalenin alt kısmındaki kayalar oldukça kaygan ve yolun bazı kısımları çamurlu olabiliyor. Bu yüzden sağlam bir yürüyüş ayakkabısı ya da çamurda rahat edebileceğiniz ayakkabılar giymenizi kesinlikle öneririm.
Mayonuzu giymeyi unutmayın, çünkü bu şelaleye geldiğinizde o suya girmemek neredeyse imkânsız. Şelalelerin gücü ve doğanın içinde olmanın verdiği his sizi adeta çağırıyor. Şelale dibinde yüzmek yerine sadece ayaklarınızı sokmak bile o anı unutulmaz yapıyor.
Ancak buraya gelirken dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta var: dolandırıcılar. Sekumpul Şelalesi’ne giderken yol üzerinde bazı kişiler sizi durdurup “giriş burası” diyerek sahte kontrol noktaları kurmuş olabilir. Buralarda kişi başı 250.000 IDR gibi fahiş ücretlerle sahte giriş biletleri ve zorunlu rehberlik hizmeti sunmaya çalışıyorlar. Hatta size bunun güvenlik için gerekli olduğunu da söyleyebilirler. Bu noktalardan geçmeden önce mutlaka resmi girişin nerede olduğunu internetten veya haritadan iki kez kontrol edin. Bu sahte duraklardan geçmeden doğrudan yolunuza devam ederseniz, tüm bu dolandırıcılığı atlatmanız mümkün.
En güvenli ve önerilen rota, Sekumpul köyündeki kuzey girişinden değil, Lemukih köyü tarafından gelen güney girişinden geçmek. Bu kapıdan genellikle kimse sizi durdurmaz ve doğrudan gerçek yürüyüş yoluna ulaşabilirsiniz. Haritadan “Fiji Warung” konumunu patikanın başlangıç noktası olarak seçebilirsiniz. Gerçek giriş ücreti 20.000 IDR ve yollar yön tabelaları yardımıyla oldukça kolay bulunabilecek şekilde düzenlenmiş durumda.
Sekumpul, Bali’de doğallığını kaybetmemiş en güzel şelalelerden biri. Doğası, gücü ve tüm o zorluğa rağmen vardığınızda hissettirdiği huzur gerçekten unutulmaz. Yorucu olabilir ama her adımı, her ter damlası kesinlikle buna değer.
Banyumala Şelalesi

Bali’de doğayla iç içe, kalabalıktan uzak ve gerçekten huzur bulabileceğiniz bir yer arıyorsanız, Banyumala İkiz Şelalesi tam da o “saklı cennet” tanımına uyuyor. Ubud’dan yaklaşık 60 km, yani 1 buçuk saatlik bir mesafede yer alıyor. Yolculuk biraz sabır istiyor çünkü yollar pek düzgün değil; zaman zaman bozuk, dik ve dar geçitlerden geçmeniz gerekiyor. Araba kiraladıysanız bir noktada park etmeniz gerekiyor, ama motorla geldiyseniz girişe kadar gidebilirsiniz. Tabii bu noktadan sonra sizi kısa ama dik bir merdiven inişi bekliyor. Yaklaşık 10 dakika süren bu yürüyüş sonunda karşılaştığınız manzara ise… gerçekten her şeye değiyor!
İlk ulaştığınız şelale zaten çok güzel ama ben size biraz daha aşağıya, suyun aktığı yönü takip etmenizi öneririm. Orası asıl yüzülebilir olan ana şelale ve doğası inanılmaz. Yanınızda mayo ve suya uygun bir ayakkabı bulundurmayı unutmayın çünkü o suya girme isteğine karşı koymak zor! Ben dayanamadım ve yüzdüm — iyi ki de yüzmüşüm, hâlâ gözümü kapattığımda o serinliği hatırlıyorum.Yürüyüş parkuru boyunca çevre tamamen doğayla iç içe. Gürültü yok, kalabalık yok… sadece kuş sesleri, yaprak hışırtıları ve suyun o huzur veren sesi. Şelale etrafında çok kapsamlı tesisler yok, bu yüzden hazırlıklı gitmekte fayda var. Ama soyunma kabini gibi üst değiştirebileceğiniz alanlar var. Tuvaletleri de kullanabiliyorsunuz, giriş ücreti 2.000 rupi.
Giriş ücreti resmi olarak 50.000 rupi. Ama ne yazık ki bazı yerel görevliler ya da otopark sorumluları ekstra ücret talep edebiliyor, buna dikkat edin. Özellikle hafta sonları ya da yoğun zamanlarda bu tür durumlarla karşılaşmak mümkün. Yine de doğa öyle büyüleyici ki bu küçük sıkıntılar bir süre sonra unutuluyor.
Bir başka güzellik de park alanına yakın kısımda sizi bekliyor: göl manzaralı salıncaklar ve fotoğraf çekim noktaları! Bali’ye gelip de salıncakta poz vermemek olmaz zaten, değil mi? 😊 Eğer gezinizin sonunda karnınız acıkırsa, bölgeye yakın Palm Resto Bali diye sevimli bir yerel restoran var. Yorgunluğunuzu atmak için güzel bir mola noktası olabilir.
Banyumala’yı diğer şelalelerden ayıran şey bana göre sadece güzelliği değil, sunduğu huzur. Turist kalabalığından uzak, sessiz, sakin… Ama aynı zamanda biraz kondisyon gerektiren bir rota. İniş çıkışlar dik, yollar dar. O yüzden orta seviyede fiziksel bir efor bekleyin. Ama hazırlıklı giderseniz, bu yolculuk gerçekten ruhunuza iyi geliyor
Kısacası: Banyumala, biraz efor ama bolca huzur, serinlik ve doğa demek. Eğer Bali’de rotanızı kuzeye doğru uzatırsanız, bu güzelliği kaçırmayın derim. Şelaleye inince zaten “iyi ki gelmişim” diyeceksiniz.



























































Yorumlar